Merhaba sevgili okur;
“Yeşil” dosya konulu elli üçüncü sayımızla karşınızdayız. Bizce yazın en sıcak dönemine yakışır bir sayı oldu. Yapraklar sararıp solmadan yeşile bir de dergide değindiğimiz konularla doyalım istedik. Bu nedenle Yeşilçam’dan tutun kına kültüre, Türklerde yeşil rengin sembol ettiklerinden tutun pasaport tarihine, Sör Gawain ve Yeşil Şövalye ’den Tanpınar’ın Bursa’sına kadar pek çok farklı konuda yazıyı sizin için kaleme alan değerli yazarlarımızla beraber bir araya getirdik.
Anlayacağınız; her ne kadar bu sayımızı “Yeşil” denilince aklımızda canlananlar üzerinden bir araya getirsek de rengârenk sayfalar sizi bekliyor. Bunaltıcı ve nasıl yaz günü olduğuna hayret ettiğimiz, yaz gününe pek de benzemeyen bu günlerde umarız size bir nebze renk katmayı başarabiliriz.
Yeşilin birçok tonundan usta kalemler bahsetti. Yeşil hep bereketin rengi. Hasatın, bolluğun, mutluluğun rengi hep yeşil. Bu sebepledir ki bu ayın sayısı içimi bir farklı kıpırdatıyor. Umuyoruz ki bizim içimizi ısıtan bu sayı değerli okurlarda da aynı hissi uyandırsın.
Dosya konusu dışında da pek çok farklı konu hakkında yazıları yine sizin için derledik. “Düdüklüde Kıymalı Bamya” pişerse ne olur? Ahmet Ertegün adı sizin de kulaklarınıza The Rolling Stones melodilerini anımsatıyor mu? İzmir’deki üzüm bağlarından Sevilen şarapları nasıl doğdu? Birçok sorunun cevabı bu sayfalar arasında.
Gelecek ay tekrar buluşmak umuduyla, keyifli okumalar…
