Mistizm ve Kutsal İnanç Sistemleri’nde doğal afet olarak geçen salgın hastalıklar, Yerküre’nin belli aralıklarla kendini temizlemesi olarak öngörülmüş; kimine göre lanet, kimine göre ise bir lütuftur ve her daim doğanın enerjisi ile (şifa-büyü), kutsal dengenin sağlanmasına yardımcı olunmuştur…
Kategori: Tarih
Amerikan Karikatür Sanatının Babası: Thomas Nast
Thomas Nast (1840-1902) “Amerikan Karikatürünün Babası” olarak kabul edilen politik bir karikatürcüydü. Almanya Landau’da doğan Nast’ın ailesi, altı yaşında New York’a göç etmiştir. Nast erken yaşta çizim yapmaya ilgi göstermiş ancak 14 yaşında okulu bırakmıştır. Ulusal Sanat Akademisi’nde resim eğitimi almış ve 1885’te Lesliel’in “Resimli Gazetesi” için çalışmaya başlamıştır.
Geçmişten Günümüze Aktarılan Görsel Bir İmge: Kırım Tatar Tamgası
Tarih sahnesine çıkmış milletler, eğer kültürleri güçlü ve kalıcı ise uzun yıllar bu sahnedeki rollerine başarılı bir şekilde devam ederler. Kültürlerini, gelenek ve göreneklerini, destanlarını “Geçmişten Günümüze Aktarılan Görsel Bir İmge: Kırım Tatar Tamgası”
Sultan mı Şair mi?
Osmanlı padişahları, devletin kuruluşundan itibaren bilim, sanat ve edebiyat gibi çeşitli alanları destekleyerek bu alanlarda önemli adımlar atmışlardır. Sadece desteklemekle kalmayarak, şehzadelere küçük yaşlardan itibaren “Sultan mı Şair mi?”
Kültürümüzün Sözsüz Dili: Balıkesir Patik Örücülüğünde Yılan Bezemesi
Kültür, bir toplumun duyuş ve düşünü birliğini sağlayan bütün değerlerinin tümüdür. Gelenek, görenek, düşünü ve sanat değerleri gibi bir toplumun bütün değerlerini kapsar. Zaman içinde değişim ve gelişim gösteren kültür, sürekli hareket halindedir ve toplumdan beslendiği için canlıdır. Geleneksel Türk El Sanatları da yaşadığımız kültürün vazgeçilmez birer parçasıdır ve belge niteliği taşır. El örücülüğü ile yapılan patikler de bulunduğu kültürün sözsüz dilini oluşturur.
Türk Mitolojisinde Kar ve Hamid Zübeyir’in Erciyes’in Karları Makalesindeki Yansımaları
Türk mitolojisinde kar, birçok unsurla ilişkili olarak kullanılmaktadır. Bunlardan en önemlisi “kargıma” olup kelime anlamı bedduadır. Bir diğeri Karaş Han olup karanlık tanrısıdır. Kötü bir ruh olan ve musallat olduğu insanı şizofreni hastası yapan Karamat isimli kötücül ruhun isminin kökeni de kardan gelmektedir. Duman tanrısı olan “Karluk Han”ın adı, temizlik tanrısı olan Karşıt Han’ın adı, ölümcül, yok edici karanlık anlamına gelen “karuk” sözcüğü de yine kardan türemiştir.
ORHUN ÂBİDELERİ
Türk tarihinde en az, kurulan devletler, yapılan savaşlar kadar önem teşkil eden bir şeyden bahsedeceksek bu şüphesiz Orhun Âbideleri olurdu. Birçok niteliği muhtevasında barındıran bu yazıtlar, başta tarihimizin aydınlatılması hususunda olmak üzere pek çok mesele hakkında bizlere fikir vermektedir. Göktürk Devleti döneminde dikilen bu âbideler, “Türk” adının ilk kez kullanıldığı Türkçe metin olarak karşımıza çıkmaktadır.
İlklerin Toprağı: Karacahisar
Osmanlı döneminde ilklerin yaşandığı bir yer olan Karacahisar, Eskişehir’in güneybatısında yer alan, rakımı 1010 metre olan ve yaklaşık 200×300 metre ölçülerinde surlarla çevrili bir kaledir. “İlklerin Toprağı: Karacahisar”
İçimizi Isıtacak Gelenekler
Gelenek Türk Dil Kurumu’nun tanımlamasına göre “Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, “İçimizi Isıtacak Gelenekler”
Türk Çalgıları
Türk kültürünü Türk müziğinden bağımsız düşünmemiz imkansızdır. Türk müziği içerisinde insan sesi ve çalgılar önem taşımaktadır. Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği ve Anadolu Rock gibi türleri vardır. Müzik türlerindeki bu çeşitlilik Türk çalgılarında da tür olarak farklılık göstermektedir.